Minik.Link, bir link kısaltma sitesidir. İnsanlar önce Linktr.ee gibi bir şey sandılar ama değildi. Bu Bitly gibi basit bir link kısaltma sitesiydi. Adı neden Minik? Ben kimim? Neden böyle bir şey yapmak istedim? Gelin hikayenin en başından başlayalım.
Web yazılım üzerine bir YouTube kanalım var. Orada farklı projelerle bir şeylerin nasıl yapılabildiğini anlatan videolar çekerdim. UçUç isimli maskotu uğur böceği olan bir link kısaltma sitesinin nasıl yapıldığını gösterdiğim bir video çekmiştim. YouTube'de aratırsanız bulabilirsiniz. Yani ben link kısaltma sitesinin nasıl yapıldığını önceden test ettim. Bu zihnimin köşesinde vardı.
Komunite.com.tr üyesi olup bir çok para kazandıran proje yaptıktan sonra bir gün WebArchive'de dolaşırken aklıma basit, kendi kendine çalışabilen, kendi kendine pazarlanabilen, bakımı kolay bir ürün fikri geldi. Bu Minik.Link değildi. Bu Süper Link'ti. Ürüne ne kadar yükselsem de ne kadar kodlayıp bitirsem de ürünü çıkartmadım. Çünkü güzel bir domain bulamadım. Ve satış yapmak benim eksik alanımdı. BannerBear'ın kurucusunun gazıyla aylık 99$ gibi ücret koymuştum. Zamanla bu SüperLink'in olmayacağını görmeye başladım. Bir çok özellik vardı ve hepsini yapmak zaman ve enerji aldırıyordu. Satış yapmak ekstra enerji. Bu fikir yavaş yavaş soldu. Belki bir gün tekrar alevlendiririm. Kim bilir.
Üzerinden bir süre geçtikten sonra yine aynı düşünce zihnimde alevlenmeye başladı. Ama bu sefer gerçekten MVP yapmak. Öncesinde bir ton özellik eklemiştim. Ama hayır. Gerçek bir MVP ile neden olmasın ki? Yaparım kendi kendine takılır ve ben de ürünlerimi yapmaya devam ederim. Bir süre sonra para kazandıracak kadar büyür diye düşündüm ve 3-4 saatte basit bir şekilde kodladım. Tabii önce ismi düşündüm.
Ufak.Link olabilirdi hem daha kısaydı. Ama U-Fak. İngilizce de küfür olduğu için kötü bir imaj yaratılabilirdi. Küçük olabilirdi ama "ü" ve "ç" harfi var. Fonetik değil. Bir gün globale açılırsam millete anlatmak zor olurdu. Bunu Girişimzel'deki "ş" harfi sorunundan yaşamıştım. Ufak olamaz, Küçük olamaz. Kısa ismini zaten almışlar. Geriye Minik kalıyor. Hem fonetik hem de tatlı bir ismi var. Önce Min.ik gibi linklere baksam da öyle domainler bulamadım. Ben de Minik.Link ismini alıp bir günden kısa sürede hayata geçirdim ve R10.net gibi sitelerde paylaştım.
İnsanlar kullanmaya başladı. Ben de yine o lanete kapılıp geliştirmeye başladım. Bir girişim başlangıç aşamasındayken çok özellik eklenmemeli! Ben yine eklemiştim. Marsi Digital'in kurucusu Belen bana benzersiz tıklama eklenebilir mi dedi ve şıp diye ekledim. Ama bu yaptığım en büyük hataydı çünkü site minik olduğu için optimize etmek için uğraşmadığım için sitede hosting sorunları baş göstermeye başladı.
Belen'in isteği ile eklendikten sonra siteyi R10.net'ten bir kişi keşfetmeye başladı. Onun sayesinde yarım milyon tıklamayı geçti. İnanamadım. Bu kadar basit bir şey bu kadar hızlı nasıl büyüyebilirdi ki? O zaman micro SaaS'a dönüştürdüm ama TR kitlesi micro SaaS'a henüz hazır değil. Daha sonra bunun kitle ile ilgili olduğunu anlayacaktım.
Sitenin tasarımı ise ****.me'den (yurtdışından bir link kısaltma sitesi) çok esinlenmişti hatta resmen onun TR ayağı gibiydi. Onu IndieHackers.com'da görmüştüm. Sonra mesaj atıp danışmak istedim ama baya çalışmışsın falan diye tepki verdi. Bende bir kaç esinlendim dedim ama sağ olsun gözümü açtı. Cidden esinlenmenin ötesine geçmiştim. Sadece renkler falan farklıydı. Renkler ise Minik denilince aklıma bir TV çocuk kanalı geldiği için onun renklerini kullanmıştım. Turuncu mavi. ****.me'nin kurucusuna dedim ki, şu an 2 farklı proje ile uğraşıyorum. Bitince söz düzelteceğim. Ve bitince sözümü tutup düzelttim. Ama o siteyi ya kapattı yada Türkiye'ye engelledi bilmiyorum. Sanki MicroSaaSIdea.com'da sattığıyla ilgili bir haber okumuştum ama emin olamıyorum. (Not: Site hala aktifmiş.)
O dönemde yeni tanıştığım sanat yönetmeni arkadaşım olan Robin Doğan (Robinthemind) ile Minik.Link için yeni bir branding üzerine konuşuyorduk. Hatta rengini açık şeftali rengi olarak belirlemiştim. Çünkü tam o dönemde bir düğüne gitmiş bir erkek bebeğin üzerindeki gömleğin rengine vurulmuştum. Açık şeftali rengi harikaydı. Hem çocuk, minik olduğu için ismi besliyordu. Ancak Robin ile kişisel hayatlarımızdaki yolculuğumuzdan bir türlü fırsat bulamadık. Onu zorlamadım. Biz yaratıcı beyinler pek zorluk sevmiyoruz. :)) Olsundu. Aramızda herhangi bir sorun yok. Hala arkadaşım. Sadece onunda yolculuğuna devam etmesi gerek. Haklı.
Minik.Link tenha bir köşede yarım yamalak tasarımıyla vizyonu ve misyonu hemen hemen olmayan bir şekilde uzayda sürüklenmeye başladı. Yine o dönemlerde siteyi yarım milyon tıklatan kişi bana ulaştı ve artık kullanmayacağını söyledi. Çünkü onun Google Reklamları bu senin siten mi diye uyarı vermiş. Bunun nedeni biraz daha para kazanayım diye linklerin arasına koyduğum reklamlardan dolayı olduğunu düşünüyorum. Topu topu 5TL için 1 güçlü kişiden oldum. Kendim ettim kendim buldum. Arsızlık ve açgözülülükten oldu.
Bana sürekli hostinginde aşırı yükleme var diyerek emailler gönderen hostingim ile iletişime geçtim. Her ne yaptıysam o aşırı yüklemeyi çözemedim. Ve uzunca bir süre site ile ilgilenmedim.
Birkaç hafta sonra Minik.Link domaininizin bitmesine şu kadar gün kaldı diye email gelince. 1 yıl oldu mu o kadar diye düşündüm. Her zaman sonra yaparız diye ertelediğimi fark ettim. Ertelemeyeceksin Uğur dedim kendime ve hemen bir hafta içinde sitenin tasarımını vs düzelttim. Hatta telif hakkından dilimin yanmasından dolayı hem TR'ye ürün yapmayacağım desem de... İçimdeki kan, beni TR'den uzaklaştıramadı. Bir tane beni eylesin diye Minik'i devam ettirmek istedim. Ayrıca Hukuki Süreçler diye yeni bir sayfa ekleyerek her türlü soruna önlem almak istedim. TR'de başınıza her şey gelebilir. Önlem alın. :)
Tabii ben önce düzeltsem de hemen düzelmedi ve hataları vardı. Ancak Muhammed Çolaker isimli arkadaşımın "hadi şu siteyi düzelt kullanamıyorum" tarzı yorumlarını önce ertelesem de sonra "çok erteledim" diyerek içimdeki sıkıntılardan da kurtulmak için hemen düzelttim.
Minik'in her ince detayına kadar düzelttim. Uyarı mesajlarından ikonuna kadar. Detaylar benim için önemlidir. Birkaç gün sonra yeni hosting alıp dosyaları oraya ekledim. Bir kaç easter ekledim. :) Gizemli şeyleri severim. Tüm ürünlerimde easter egg vardır. :) Bu 10 yıl önce ilk yaptığım oyunlara kadar uzanmaktadır.
Bir yol haritası oluşturdum. Hedef kitlem elit insanlar olacak. Nedenini biliyorsunuz. Lüks bir link kısaltma sitesi inşa etmek istiyorum. Sanat severlerin kullandığı, yaratıcılığa saygı duyan insanların kullandığı bir link kısaltma sitesi. Çünkü diğer insanlar benim ruhumu zehirliyor.
Diğer link kısaltma sitelerinin tasarımları gerçekten çok çirkin. Estetik bir şey göremiyorum. Estetik bir link kısaltma sitesi neden yok? Ben Minik.Link ile olsun istiyorum. Sanata sanatçıya saygımı göstermek için anasayfaya Robin ile konuştuğum dönemden aklıma gelen yaşayan Türk ressamların eserlerini yayınlamak onlara atıf vermek istiyorum. Bu ressam yayınlama yeni bir şey değil yani. Bu, ürünün ilk zamanlarından bir fikirdi. Blogta daha röportaj gibi ama daha çok sohbet eder tonda yazılar ile o yayınlanan resmi anlatmak istiyorum. Benim bir yanım girişimcilikse diğer yanım içerik üreticiliği. Yerim de duramıyorum. İlla bir şeyler üretmem gerek. :)
Her ne kadar sanatçıları hedeflesem de sanatçıların umurunda bile olmadı. Hani o size söz ettiğim ilham verici ressama email attığımda eserinin yayınlanmasını istememişti. Ben de kaldırdım. Ama hevesim kırılmıştı. Artık siyah beyaz ve aşırı minimal bir havaya büründürmeye çalıştım. Hedef kitlemi sanatçılar olarak belirmekten vazgeçtim. Henüz gerçekten minikti ve kimsenin umurunda değildi. Bu durum beni üzdü ben de akışına bıraktım. Canımın istediği şeyleri eklemeye başladım. İstediğimi de kaldırıyordum.
Girişimciyim ama miniğim. Gerçekten minik bir girişimciyim. Önce YouTube videosunu Girişimzel'e embed ettiğim için "bizden habersiz nasıl paylaşırsın" diyerek bir şirket bana dava açmıştı. Uzun süre bununla uğraştım. Psikolojimi ve tüm paramı aldılar. Yasal olarak tazminat vermedim ama avukat ücretli gibi ücretler yüzünden gerçekten sıfır noktasına ulaşmıştım. Sonunda kazandım! YouTube videosunu websitenize embed ederseniz siz haklısınız çünkü embedleri kapatabilirlerdi kapatmadılar yani onlar haksızlar!
Tam işime gücüme bakacakken bu sefer yine YouTube yüzünden bir sıkıntıya girdim. İnsanlara girişimciliğe ve yazılıma teşvik eden bir YouTube videosu çekmiştim. Ama bilişimden anlamayan bilişim avukatları bana haksız rekabetten dava açacaklarını öğrendim. Arabuluculuk sürecinde maddi manevi yarım milyon TL tazminat istiyorlardı. Hem de kendi websitemi kişisel websitemi kapatmak istediler. Ama canım avukatım olayı daha iyi bir senaryoda çözdü. Anlaşmaya göre isimlerini ömrüm boyunca kullanmayacaktım. İçerik üretmeyecektim. Bu özgürlüğümü ve geleceğimi müthiş etkiledi. Ama yine de sıfır noktasındaki beni hatta eksideyim çünkü bir ton borcum var, ama yine de, yine de; para cezasından kısmen kurtuldum. Mutlu değilim ama ağlamıyorum da. Bence iyi kurtardık. Tüm şansımı geçen sene ve bu senenin başında kullandım. Sıfır bütçe ve sıfır şans ile yeniden doğdum.
Yaşadığım bir ton şeyden sonra ürünlerimi ve bilhassa Minik.Link'e çeki düzen vermeye başladım. Bence iyi oldu en azından zihnimin bir köşesi hala olumlu bakmaya devam ediyor. Çok zorlansa da. İyiydi. Tüm büyük girişimciler dava edilir. Demek ki ben de büyük bir girişimci olmaya yakınım. Yine de Vietnam'a girmemek gerek.
Minik.Link cebimde para olduğu sürece hiç kapanmayacak. :) Gerçekten maddi sorunlar çekersem yatırım aramaya çıkacağım. Yada bağış başlatacağım. O parayı bulurum. En kötü, anlaşmalar yaparım yine ürünün yaşamasını sağlarım. Bu ürün 10 yıllarca varlığını sürdürecektir.
Bu benim bir hobim. Şu an para kazandırmıyor. Muhtemelen uzunca yıllar para kazandırmayacak. Minik.Link benim bir hobi projem. Aslında MVP olarak başlatsam da, hep öyleydi. Hep hobiydi. Hobilikten öteye gidemedi. Gitmesin. Artık hiç bir şey umurumda değil! Bana ne!
Ve burnumun dikene gideceğim. Millet girişimcilik öğrensin vatana millete hayırlı olalım dedim, dava edildim. Millet girişimcilik öğrensin onları teşvik edeyim, yazılım yapsınlar teşviklensinler dedim, dava edildim. Bu olaylardan sonra milletin iyiliği düşünmeyi bıraktım. Kafam nasıl isterse öyle yapacağım. İnsanlarla paylaşma arzumu kamçılayarak körertmeye ve dizginlemeye çalışıyorum. Yani yemişim iyiliği! İyilik yapıyoruz kötülük buluyoruz! Canım nasıl isterse öyle geliştireceğim! Tabii ki kurallara uyarak! :) Yine de keyfim nasıl isterse öyle geliştireceğim. Ohhh misss!!! Ne haliniz varsa görün insanlar! (Not: Burada markalara değil insanlara sesleniyorum!)
Minik.Link'e üye olmayı unutmayın. Artık sadece Minik.Link kullanın. Kullanmayacaksanız neden kullanmadığınızı söyleyin ki bize feedback olsun. :)
Hadi iyi günler, sloganımız "burnunun dikine git"!